DİLİN DURUMUNA GÖRE
Ünlüler, dilin ağız boşluğunun ön ve arka bölümünde kullanılmasına göre, ikiye ayrılır:
1. Dilin ağzın ön bölümünde kullanılmasıyla ön damakta oluşan ön (ince) ünlüler (Alm. Vordere Vokal; Fr. Voyelle antérieure; İng. Front vowel): e, i, ö, ü
2. Dilin geri çekilmesiyle art damakta oluşan art (kalın) ünlüler (Alm. hinterer Vokal; Fr. voyelle postérieure; İng. back vowel): a, ı, o, u
Ünlüler,dilin alt çeneye ve damağa yakınlığına göre de ikiye ayrılır:
Dilin alt çeneye yapışması sonucu çıkarılan ünlülere alçak ünlü (Alm. niedriger vokal; Fr. voyelle basse; İng. low vowel) dilin damağa yaklaşık durumunda çıkarılan ünlülere de yüksek ünlü (Alm. hoher vokal; Fr. voyelle haute; İng. high vowel) adı verilir.
alçak ünlüler ------> a, e, o, ö
Yüksek ünlüler ------> ı, i, u, ü
AĞZIN DURUMUNA GÖRE
Ağzın durumuna göre de ünlüler ikiye ayrılır:
1. Ağız açıklığı genişken çıkarılan geniş ünlüler (Alm. Breitvokal; Fr. voyelle large; İng. wide vowel) : a, e, o, ö
2. Ağız açıklığı darken çıkarılan dar ünlüler (Alm. enger vokal; Fr. voyelle étroite; İng. narrow vowel): ı, i, u, ü
DUDAKLARIN DURUMUNA GÖRE
Ünlüler dudakların durumuna göre de yine ikiye ayrılır:
1. Dudakların biçimi düzken çıkarılan düz ünlüler (Alm. ungerundeter vokal; Fr. voyelle non-arrondie; İng. unrounded vowel): a, e, ı, i
2. Dudakların biçimi yuvarlakken çıkarılan yuvarlak ünlüler (Alm. gerundeter vokal; Fr. voyelle arrondie; İng. rounded vowel): o, ö, u, ü
Bu ünlülere, dudakların yardımıyla çıkarıldıkları için, dudak ünlüleri (voyelle labiale) adı verilir.
Bu bölümlemelerin ışığında ünlüleri tek tek ele alıp incelersek şu sonuca varırız:
ÇIKIŞ SÜRESİNE GÖRE (UZUN ÜNLÜ)
Bazı sözcüklerde bir seslem, o hecedeki çıkış süresi uzun olan ünlü nedeniyle, diğer seslemlere göre daha uzun söylenir. Sözcüğün daha uzun söylenen bu seslemine uzun seslem (Alm. longe silbe; Fr. syllabe longue; İng. long syllabe), bu seslemindeki ünlüye de uzun ünlü (Alm. longvokal; Fr. voyelle longue; İng. long vowel) deniz.
Türkçede uzun ünlü yoktur. Bütün aşağı yukarı aynı değerdedir. Türkçede uzun ünlü yalnız aşağıdaki durumlarda söz konusudur:
1. Türkçede uzun ünlü yalnız başka dillerden geçmiş sözcüklerde görülmektedir. Örneğin, aile, afiyet, adil, adalet, amir,şair, hatıra gibi
Eskiden, bu uzun okunan ünlülerin üzerine (^) işareti konurdu. Bugün yalnız yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklerin uzun ünlüleri üzerine bu işaret konmaktadır. Böylece, yazılışları aynı, anlam ve söylenişleri farklı sözcüklerin bir karışıklığı yol açması önlenmektedir.
adet: Sayı
|
âdet: Bir kimsenin yapmaya alışmış olduğu şey
|
alem: Bayrak
|
âlem: Evren
|
hala: Babanın kız kardeşi
|
hâlâ: Henüz, şimdiye dek
|
dahi: da., de
|
dâhi: Olağanüstü yeteneği ve gücü olan
|
Türkçede uzun ünlü bulunmaması, yabancı kökenli sözcükleri de etkilemekte, bu sözcükler de giderek uzun ünlülerini yitirmektedir: bakkal, beyaz, emlak, silah....
Bu tür yabancı kökenli kelimelerden bazıları ek aldıkları ya da olmak, etmek eylemleriyle kullanıldıklarında son sesler yeniden uzayarak doğal yapısına kavuşur: haram olsun, hücum etti, hitab et, ahbab olduk....
2. Hane kelimesinin eklenmesiyle kurulan yabancı kökenli birleşik kelimelerde, 'ha' hecesinin düşmesi sonucu orta seslem uzaması görülür:
ecza+hane ----> eczane
posta+hane ---> postane
pasta+hane ---> pastane
3. Türkçe sözcüklerden ya da bir Türkçe bir yabancı kökenli sözcükten kurulmuş birleşik sözcüklerde de ünlü uzaması görülür:
baba+anne ---> babanne
ne+haber -----> naber
ne+olur -------> nolur
4. Bazı özel adların ünvan dalarıyla birlikte söylenmesi sırasında da, orta hece düşmesi sonucu, ünlü uzaması kendini gösterir:
Mustafa Efendi -----> Mustafendi
Hoca Efendi --------> Hocafendi
Ali Ağa -------------> Alia
5. "Var" sözcüğü yardımcı eylemlerle kullanılınca, 'a' uzun söylenir:
Var ol çocuğum.
6. Baş ve üstüne sözcükleri birlikte kullanıldıklarında baş'taki /a/ sesi uzar: baş üstüne
7. Bazı durumlarda ğ, h, y sesleri bir ünlüye uzatma görevi de görür:
ğ
alacağım -----> alıcam
gideceğim ----> gidicem
h
allahaısmarladık ----> allaısmarladık
daha -----------------> da
pahalı-----------------> palı
y
şöyle ---------> şöle
vaktiyle ------> vaktile
söylemek ----> sölemek
8. Vurgulu açık hece belli belirsiz uzar:
kuzu kutu
kuyu koyu
ÜNSÜZLER
Ağız kanalında bir engele çarparak çıkan ve bir ünlünün desteği olmadan algılanamayan sese ünsüz (Alm. Konsonant; Fr. Consonne; İng. consonant) adı verilir.
Türkçede 21 ünsüz vardır:
b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z
ünsüzler, sestellerinin durumuna, çıkış yerlerine ve çıkış biçimlerine göre farklılık gösterir.
SES TELLERİNİN DURUMUNA GÖRE
Ünsüzlerden bazıları, sestellerinin titreşimli durumunda, bazılarıysa, sestellerinin durgun durumunda çıkarılır. Sestellerinin titreşimli durumunda çıkarılan ünsüzlere titreşimli ünsüz (Alm. Stimmhaft; Fr. Sonore, voisé; İng. voiced) denir. Titreşimli ünsüzler ötümlü ve yumuşak ünsüz olarak da adlandırılır.
Türkçenin titreşimli ünsüzleri şunlardır:
b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z
Ünsüzlerden bir bölümüyse sestellerinin durgun durumunda çıkarılır. Bunlara da titreşimsiz ünsüz (Alm. Stimmlos; Fr. Sourd, non-voisé; İng. Voice-less) adı verilir.
Ötümsüz ya da sert ünsüz adı da verilen titreşimsiz ünsüzler şunlardır:
ç, f, h, k, p, s, ş, t
ÇIKIŞ YERLERİNE GÖRE
Ünsüzler, çıkış yerlerine göre, yedi kümede toplanabilir:
Çift dudak ünsüzleri (Alm. Bilabial; Fr. Bilabiale; İng. bilabial): b, m, p
Bu üç ünsüz, alt ve üst dudakların birbirine değmesiyle çıkar. Bu nedenle, bunlara çift dudak ünsüzleri diyebiliriz.
Diş-dudak ünsüzleri (Alm. Labiodental; Fr. Labiodentale; İng. Labio-dental): f, v
Bu ünsüzler, alt dudağın üst dişlere dokunması sonucu oluşurlar.
Dişeti ünsüzleri (Alm. Dental; Fr. Dentale; İng. dental): d, l, n, r, s, t, z
Dişeti ünsüzleri, dil ucunun üst dişetlerine yaklaşması sonucu çıkarlar.
Dişeti-damak ünsüzleri (Alm. Alveolar; Fr. Consonne alvéolaire; İng. alveolar):c, ç, j, ş
Dil ucunun üst dişetlerine ve sert damağa yaklaşmasıyla söylenirler.
Sert (ön) damak ünsüzleri (Alm. Vorderpalatal; Fr. Consonne prépalatale; İng. prepalatal): g, k, y
Dil ortasının sert damağa yaklaşmasıyla çıkarlar. Bu üç ünsüzden / y / ünsüzü ağız kanalında önemli bir engele çarpmadan çıktığı için yarı ünlü (Alm. Semivokal, halbvokal; Fr. Semi-voyelle; İng. Semi-vowel) sayılmaktadır.
Yumuşak (art) damak ünsüzü (Alm. Postpalatal; Fr. Postpalatale; İng. Postpalatal, velar): ğ
Bu ünsüz sızıcı ve ötümlü bir yumuşak damak ünsüzüdür. / y / sesi gibi yarı ünlü sayılır.
Tek seslemli sözcüklerin sonuda (çağ, dağ, bağ....) çok seslemli sözcüklerin ilk sesleminde bulunur (ağda, dağlamak, uğramak, doğru, sağlam.....) ve kesinlikle bir ünlüden sonra gelir. Bu durum 'ğ’nin değişik söyleyiş biçimleri yaratmasına yol açar.
Gırtlak ünsüzü (Alm. Laryngal, glottal; Fr. Laryngale, glottale; İng. Laryngal, glottal): h
Bu ses, ağız boşluğunda değil, gırtlakta oluşur.
ÇIKIŞ BİÇİMLERİNE GÖRE
Ünsüzler çıkış biçimlerine göre altı kümede toplanabilir:
Kapanma ünsüzleri:
Ses yolunun bir anlık kapalı duruma girmesi sonucu çıkan ünsüzlerdir: b, d, g, k, p, t
Bu ünsüzler aynı zamanda patlayıcı ünsüz sayılmaktadır.
Kapanma, sürtünme ünsüzleri:
Ses yolununda sürtünmeyi andıracak biçimde çıkan ünsüzlerdir: ç
Daralma ünsüzleri:
Ağız kanalının çeşitli yerlerinde oluşan bir daralma ya da hafif bir kapanma sonucunda çıkan ünsüzlere denir. Daralma ünsüzleri şunlardır: f, ğ, h, j, s, ş, v, y, z
Bu ünsüzlere sızıcı ünsüz de denir.
Burun ünsüzleri:
Yumuşak (art) damağın alçalması, ses yolundan gelen havanın hem ağza hem de burna geçirilmesi sonucu oluşan ünsüzlerdir: m, n
Yan ünsüzler:
Dil ucunun ya da dil sırtının damağa değmesi ve havanın böylece ortaya çıkan engelin yalnız bir yanından ya da her iki yanından birden çıkmasıyla oluşan ünsüzdür. l
Çarpmalı (vurmalı) ünsüz:
Dil sırtının geriye doğru kabarıp kenarları sert damağa yaklaştığı sırada dil ucunun dişetlerine hafifçe çarpması sonucu oluşan / r / ünsüzüne denir.